Kars Garı
Ankara- Kars arası 1366 km’lik bir yol. Optimum koşullarda kara trenle yaklaşık 24 saat sürüyor. Turistik Doğu Ekspresi, bazı duraklarda 3-3.5 saat mola verdiği için kara trene göre 7 saat geç varıyor Kars’a ve dönüşte de Ankara’ya…
Böylesine uzun süren bir yolculuğun ardından varılan Kars Garı’nda kitaplarda okuduğumuz, resimlerini gördüğümüz, Ruslardan kalma Gar binasını görmeyi çok isterdik.
Kars-Ardahan-Batum elden Çıkıyor
Rusların buralarda ne işi var demeyin! 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Kars, Batum, Ardahan ve Doğu Beyazıt’ı Ayastefanos Antlaşması ile Ruslar’a bırakmak zorunda kalır.
Sonradan devreye giren İngilizler, Sultan Abdülhamit’ten Kıbrıs’ta imtiyazlı statü sözü alma karşılığında Doğubeyazıt’ın tekrar Osmanlı’ya bağlanmasını sağlarsa da Ruslar Elviye-i Selase olarak da anılan Kars, Batum ve Ardahan’da tam 40 yıl egemen olurlar.
Rusların Hummalı İmar Faaliyetleri
Bu sürede Kars’ı sıcak denizlere açılan bir kapı olarak gördüklerinden hummalı bir imar faaliyeti ile adeta yeniden yaratırlar. İşte eski Gar binası da bu kapsamda yapılır.
Gar Binası ve İnşası
1894 yılında Kafkas Demiryolları’nın uzantısı olarak yapılmaya başlanan bina, 1899 yılında bitirilir ve Kars’ı Tiflis üzerinden Kafkasya’ya bağlayarak yöreye ekonomik anlamda büyük bir canlılık getirir.

Aralık 1899’da törenle açılan, üçgen alınlı bir merkez ve yanlarda da iki ayrı binadan oluşan, her bölümüne ayrı bir kapıdan girilen yapıda, iç mekanların tavan yüksekliği 10 m’lere varıyor ve binaya saray havası veriyormuş. Pencereleri yüksek, giriş kapıları kemerli binanın ana girişinde de doğal boyutlarda iki taş aslan bulunuyormuş.
Kars tarihi açısından böylesine değerli olan bina ne yazık ki 1970 de yıkılmış ve yerine estetik ve mimari zevkten yoksun “yeni” (!) Kars garı yapılmış.

Geri bildirim: Kars'a Gidelim Kars'a - Tıptan Tarihe